Eğitim-İş’ten ‘Uluslararası İHL’ çıkışı: ‘Halifelik’ hayalini canlandırma’
Uluslararası İmam Hatip Liseleri ve Eğitim Politikaları
Uluslararası İmam Hatip Liseleri, 2006 yılında eğitim-öğretime başlamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı proje okulları kapsamındaki bu kurumlar, “Halkı Müslüman olan ülkeler ile Müslümanların yaşadığı diğer ülkelerde din eğitimi ve hizmetleri verecek insan kaynağının yetiştirilmesine katkı sağlamayı” hedeflemektedir. Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) ve MEB işbirliği ile yürütülen Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi Burs Programı, TDV tarafından ilahiyat fakültelerini tercih eden öğrencilere burs imkanı sunmaktadır. Diğer öğrenciler ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı tarafından yönetilen “Türkiye Bursları’’na başvurabilmektedir. Ülkemizde 17 Uluslararası Anadolu İmam Hatip Lisesi bulunmaktadır ve bu kurumlar eğitim-öğretim faaliyetlerine devam etmektedir.
“Halifelik” Hayalini Canlandırmak
Uluslararası İmam Hatip Liseleri resmi olarak, Türkiye’nin kültürel ve dini mirasını tanıtmak ve uluslararası öğrencilere İslami eğitim sunmak amacıyla hizmet vermektedir. Ancak, Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay’a göre, bu okullar AKP iktidarının siyasal İslamcı dış politika stratejilerinin bir uzantısı olarak görülmektedir. Özbay’a göre, bu okullar Türkiye’nin İslam ülkeleri arasında liderlik iddiasını pekiştirmeyi ve ‘halifelik’ hayalini canlandırmayı hedeflemektedir. Yapılan açıklamalarda, AKP’nin bu okullar aracılığıyla kendi ideolojisini yurt dışında yayma ve kontrol alanını genişletme amacı güttüğü vurgulanmaktadır.
“Çağdaş Eğitime Ters”
Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, son yıllarda hızla artan İmam Hatip okullarının bir “mecburi istikamet” haline getirildiğini belirtmektedir. Özbay’a göre, bu okullar Türkiye’nin çağdaş eğitim anlayışına ters düşmektedir. Fen, sosyal bilimler veya Anadolu liseleri gibi akademik başarının öncelendiği okullar yerine dini eğitimi merkeze alan İmam Hatip Liseleri’nin tercih edilmesi, Türkiye’nin siyasal İslamcı bir kimlikle tek tipçi bir profil oluşturmasına neden olabilir. Özbay, bu durumun uluslararası alanda tanınırlık ve kariyer olanakları konusunda belirsizlik yaratabileceğini savunmaktadır.
“Eğitimdeki Eşitsizliği Derinleştiriyor”
Özbay’a göre, AKP’nin politikaları iç politikada tarikat ve cemaatlerin taleplerini karşılama, dış politikada ise Türkiye’nin dini ve ideolojik etkisini artırma amacını taşımaktadır. Uluslararası İmam Hatip Liseleri ve bu okullarda eğitim gören öğrencilere sağlanan ayrıcalıkların, eğitimdeki eşitsizliği artırdığı ifade edilmektedir. Bu durum, AKP’nin çocukları kendi ideolojik laboratuvarına mecbur bırakarak ‘dindar ve kindar bir nesil’ yetiştirme hedefi doğrultusunda hareket ettiğini göstermektedir.
“Yasal Dayanak Yok”
Eğitim-İş Genel Başkanı, İmam Hatip Liseleri’nin zorunlu eğitim kapsamında olması gerektiğini vurgulamaktadır. Ancak, yabancı bir ülkenin öğrencilerinin bu okullara kabul edilmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Özbay’a göre, Uluslararası İmam Hatip Liseleri’nin asıl amacı, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ihtiyaç duyduğu personeli yetiştirmek olmalıdır. Ancak AKP iktidarı, bu okullar aracılığıyla farklı bir hedef gütmektedir.
“Bursları Diyanet Vakfı Sağlıyor”
Son olarak, Özbay tarafından yapılan açıklamalarda, Uluslararası İmam Hatip Liseleri’ne kaynak sağlama konusunda Diyanet Vakfı’nın rolüne vurgu yapılmaktadır. Zorunlu eğitim kapsamındaki kendi öğrencilerinin ihtiyaçlarını karşılayamayan devletin, bu okullara kaynak aktarması eleştirilmektedir. Bu durum AKP’nin eğitimdeki ideolojik ajandasını ve devlet kaynaklarını yönlendirme şeklini gözler önüne sermektedir.